2 Haziran 2010 Çarşamba

ezginin günlüğü - kopan bağ | izlesene.com


SEvdalandım ben yine.neden imkansızlaşıyor ben sevdikçe.insan birşeyi gerçekten isterse olurmuş derler ya ben neden isteiğime olmuyor.neden yaklaşamıyorum neden dokunamıyorum?anlatamıyorum anlaşılmıyorum gösteremiyorum sevgimi.

Bu sevdaya düşeli

Sen bir deli ben bir deli

Bu aşkın koptu teli

Ne sen ağla ne ben



Ne vardı sevgimizde

Kaybolduk bu denizde

Umutla sevgimizde

Ne sen ağla ne ben



Boşa kaçtı aşk çağı

kurudu irem bağı

Koptu bizde aşk bağı

Ne sen ağla ne ben



Bu sevdaya düşeli

Sen bir deli ben bir deli

Bu aşkın koptu teli

Ne sen ağla ne ben



Kaynak: Ezginin Günlüğü Kopan Bağ

18 Nisan 2010 Pazar

Dönüyorum,dönüşüyorum.


Keane - Somewhere Only We Know .mp3
Found at bee mp3 search engine



Uzun zaman önce kendimden bıkmış başka bir insan olmak istemiştim.Kendimi gerçekten değersiz hissetmiştim.****** hayatımda olmasını istediğim kısa sürede tanıdığımı zannettiğim tasavvur ettiğim gibi kişilkleri olduğunu zannettiğim kişiler tarafından istenmeyen bir kişi durumuna düşünce artık***** kenimi sevmez beğenmez olmuştum.aklıma koymuştum değişecektim.
O herkesle iyi gibi görünen popüler rahat girişken her konuda kesin fikri olan,yoğun duygulardan arınmış,yüzeysel insanlardan olunca ve bende düzgün bir ilişki sahibi olacaktım.ilişkinin başlangıcındaki kurallarına uyacak ne kadar ekmek o kadar su kuralına uyup,aldıkça verecek ve hatta karşımdakine yaklaşırken iki kere düşünecek ve bunu karşımdakine hisettirecektim.birden bire kendini açmayacak,herşeyi pat diye paylaşmayacak,bazı hislerimi duygularımı gizleyecektim ve belkide hiç paylaşmayacak sessizce içimde yaşayacaktım.içimde yaşayabilsem olurdu ama olmadı.o zaman belki bu değişim deneyimi beni daha az hırpalardı.
herkes bir dünyadır ama bazı dünyalar vardır gerçekten hiç bir dünyaya tam uyum sağlayamaz.işte ben uyum sağlayamayan dünyalardanım.bazı konularda düşüncelerim oturmuş olsada olaylara farklı açılardan bakan tarafım,bazen herşeyi berbat ediyor.Yapamıyorum,düşüncelerm duygularım hep hoşgörülü,hep anlayışlı,hep affedici,hep yumuşak.Kızgınlığım bazen aşırı tpkilerle dışarı vurulsada çok çabuk geçer ve hemen unuturum.Kin tutamam,düşüncelerim ve duygularım konusunda yalan söyleyemem,gurur yapamam, aldatamam ,kandıramam insanları;çünkü insan en fazla kendini kandırır ve bu bana çok ağır gelir.işte bu bütün pozitif gibi görünen ama yetişkinler dünyasında negatif etki yaratan özellikleri atınca ben yeni ben olacaktım.Olmadı.Daha kötüsü oldu.Kendine yabancı her bulunduğu ortamda huzursuz,bir maskenin altına sakladığı duygularını özleyen bir kişilik .Olmadı.bunun farkına varmam ve eski ben olmak istemem çok fazla bir zaman almadı,ama dönmek de kolay olmadı.Kısa bir süre konuşamadım.Kimseye anlatamam kendime bile.Aradım durdum.en çok sevdiğim şeyden mesleğimden bile bıktım.nasıl yapacağım diye düşündüm bundan sonra.
-EEE oldu işte istediğin!.. değiştin.... Mutlu musun kendinle!
DEĞİLİM HEMDE HİÇ DEĞİLİM.
Tekrar kendime dönüştüğümden emin olmamı sağlayan bir olay yaşadım bu haftasonu ve kendimi inanılmaz güzel hissettim ve dün akşamdan beri aklımda bir sürü konu yazmak istiyordum en sonunda bundan başlamalı diyip kendimi yazdım.

11 Mart 2010 Perşembe

suskunluğum...



suskunluğumu bozmalısın diyor içimdeki ses."Yazman lazım artık." " Tam yazacakken vazgeçtim birkaç sefer ; çünkü o çoşkuyu hissetmedim içimde."diyorum ona ve ekliyorum "kelimeler birbiri ardına korkmadan dökülmedi dilimden,klavyenin tuşlarına işlemedi sözcükleri parmaklarım."bazen yorgunluğumu bahane ettim bazende saçma sapan işlerin arkasına saklandım.paylaşmak ifade etmek çok önemliydi benim için.
Sakladığım düşüncelerin olduğu ortamlarda bulunmamıştım bundan birkaç yıl öncesine kadar.Zaten sevmediğim insanların bulunduğu ortamlara fazla girmemeye çalışırdım.Şimdi herşey farklılaşmaya başladığından beri bende bu değişime ayak uydurmaya çalıştım.Ama böyle olunca suskunlaştım git gide.Konuşacak paylaşacak birşey bulamadım ortak noktalar azdı zaten.Bazen Yeni yeni huylar edinmeye başladım mı acaba diye düşünür oldum.Bakıyorum kötü bir insan da değil ama yinede konuşamıyorum. Uzun ,içten cümleler kuramıyorum.Anlaşılmak da önemli zaman ilerledikçe,yaş geçtikçe belkide öğrendikçe insanları anlayabilcek insanlara uzun cümlelerimi dinletmek,hislerimi aktarabilmek istiyorum.işte artık bundan suskunluğum.